14 Ağustos 2012 Salı

SOSYAL MEDYA, WEB 2.0 ve SAĞLIK

Aşağıdaki yazım Workshop Dergisi'nin Temmuz-Ağustos 2012 sayısında yayınlanmıştır ve sağlık enformasyonu üreten/ileten kurum ve kuruluşlar için bir “Sosyal Medya Rehberi” oluşturulması çağrısını içermektedir... Kaynak gösterilmeden kullanılmaması rica olunur...

Yukarıdan aşağıya tek yönlü enformasyon iletimi, medya ve iletişim teknolojilerindeki gelişmelerle birlikte internetin çok daha dinamik, etkileşimli ve de tartışmaların çevrimiçi süregittiği bir biçim aldığı yeni bir modele yerini bırakmıştır. Öyle ki internetin Web 1.0’dan (monolog), Web 2.0’a (diyalog) “atlaması” ile artık sadece tüketen değil, üreten ve tüketen ziyaretçi söz konusu olmuştur. Tabii burada hemen hatırlatmakta yarar var; sağlığın hassas ve kendine has özellikleri olan bir hizmet alanı olması nedeniyle, sağlık iletişiminde hedef kitlelerin birer tüketici olarak değil de “hasta”, “sağlık enformasyonu/hizmeti arayanlar” ya da daha basitçe ifade etmek gerekirse birer “birey” olarak ele alınması yerinde olacaktır. Sağlık hizmetleri pazarlaması ve iletişiminde ise bireylere çıkar odaklı yaklaşılmaktadır.

 

         Kamu sağlığının en dinamik alanı olan sağlık iletişiminde artık enformasyon sadece bir noktadan tek yönlü olarak gönderilmemekte, diyalogu mümkün kılan, kolaylaştıran ve hedef kitleden geri-beslemeyi almaya önem veren bir yapılanma ile dolaşıma girmektedir. Facebook, Twitter, MySpace, LinkedIn ve Flickr gibi sosyal ağ ve sosyal paylaşım siteleri üzerinden sanal toplulukların kurulması ile paylaşılan ilgiler üzerinden sağlık enformasyonu arayanları ve sağlayanları buluşturan bir ortam oluşmuştur. Sosyal medya her geçen gün katılımcılarını, ilgi ve kullanım alanlarını arttırarak özellikle de sağlık enformasyonun önemli bir kaynağı olma yolunda ilerlemektedir. Sosyal medyanın sağlık enformasyonu üzerindeki olumlu ve olumsuz etkileri hiç şüphesiz ki henüz üzerinde yazılıp çizilmesi için oldukça yeni bir alandır. Aşağıda sosyal medyanın sağlık iletişiminde ve sağlık hizmetleri iletişiminde nasıl etkin kullanılabileceği ile ilgili ipuçları iletilmeye çalışılmıştır.


CDC (Centers For Disease Control and Prevention) tarafından yayınlanan “Sağlık İletişimi Uygulayıcıları İçin El Kitabı”nda sosyal medyanın ve diğer iletişim teknolojilerinin sağlık iletişimi üzerindeki olumlu etkileri şöyle ifade edilmektedir:

o Sağlık ve güvenlikle ilgili enformasyonun potansiyel etkisini ve  zamanında yayılmasını arttırır, enformasyon paylaşımını kolaylaştırmak için hedef kitle ağlarını güçlendirir.
o Daha geniş, daha çeşitli hedef kitleleri kapsayacak şekilde erişimin yayılmasını sağlar.
o Belirli hedef kitlelere daha kolay tasarlanabilecek ve hedeflendirilebilecek sağlık mesajlarını bireyselleştirir ve güçlendirir.
o Etkileşimli iletişimi, bağlantı kurmayı ve kamusal yükümlülüğü kolaylaştırır.
o İnsanları daha güvenli ve sağlıklı karar almaları için güçlendirir. Sosyal medyayı sağlık iletişim kampanyalarına dâhil eder.

Yukarıda belirtilenlere ek olarak sağlık hizmeti sağlayanlar açısından sağlık kuruluşlarının web siteleri, sağlık enformasyonu içeren diğer web siteleri (örn. doktor veya ebelik uzmanlık grupları), doktorların kurumsal/bireysel web siteleri, bloglar, sağlık ürünlerine erişim, çevrimiçi destek grupları, video gönderimler gibi araçlarla sağlık iletişimi ve sağlık hizmetleri iletişimi yeni bir boyut kazanmıştır.

Sosyal medyada sağlık hizmeti sağlayanları bekleyen riskler ise hasta mahremiyetinin ihlâl edilme potansiyeli (örn. hastaların kişisel bilgilerinin satılması), uygun olmayan baskı yapılması (örn. ürün promosyonu), yasa ve etik kurallara uyulmaması (örn. telif gibi), profesyonel ve özel yaşamın birbirinden ayrılmaması olarak ifade edilebilir.

Sosyal medyada doğru sağlık iletişimi için aşağıdaki noktalara dikkat edilmesi gereklidir:


o Kamu sağlığı çıktılarının geliştirilmesi için sosyal medyada sağlık enformasyonunun zamanında, erişilebilir ve güvenilir olması önemlidir.
o Sosyal medya kullanıcısı bir sağlık hizmeti sağlayıcısı; stratejik olmalıdır.
o “Ne söylenmeli (ihtiyaç ne yönde), niçin söylenmeli, kime ve ne zaman söylenmeli” sorularına cevap vermelidir.
o Sosyal medya araçları kullanılırken süreklilik esas olmalıdır.
o Sadece tek yönlü enformasyon iletimi için değil, diyalog amacı ile kullanılmalıdır.

Öte yandan sağlık hizmetleri ve ilaç firmaları açısından baktığımızda ise; ilaç şirketlerinin ürün promosyonu, hastalık/sağlık ile ilgili farkındalık yaratma ve özellikle de hükümet ile ilişkileri de içine alan konularda soysal medyayı kullanmakta olduklarını görmekteyiz. İlaç şirketleri veya sağlık hizmetleri yapan özel kuruluşlar tarafından sponsorluğu yapılan hasta grupları(ör. Crohn ya da MS hastalarının bir araya geldiği topluluklar) da en sık kullanılan sosyal medya stratejilerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu noktada ABD’de Ağustos 2011’de Facebook’un, ilaç firmalarının sayfalarına kullanıcılar tarafından yapılan yorumları silme seçeneğini kaldırması üzerine pek çok ilaç firması Facebook hesaplarını kapattıklarını ve FDA’in (Federal Drug Administration) belirli bir sosyal medya rehberi olmaması nedeniyle bunu yaptıklarını ifade ettiklerini de belirtelim. Ülkemizde özel hastanelerin geleneksel medyadaki tanıtımlarına getirilen yasal sınırlandırmaların neticesinde de henüz yeterli düzenlemelerin yapılmadığı sosyal medya; henüz tam anlamıyla nasıl kullanılacağı, nasıl gözlemlenip, nasıl etkisinin ölçümleneceği üzerinde yeterince kafa yorulmamış bir ortam niteliğindedir.

Yukarıda belirtilen hususları göz önünde bulundurduğumuzda sağlık enformasyonu üreten/ileten kurum ve kuruluşlar için bir “Sosyal Medya Rehberi” oluşturulması yerinde olacaktır. T.C. Sağlık Bakanlığı, Türk Tabipleri Birliği, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, TÜHİD, Reklamcılar Derneği, Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği ve Hasta Hakları Derneği gibi paydaşlar bir araya gelerek; öncelikle regülasyonlar ve nihayetinde de etik ilkeler konusunda fikir alışverişinde bulunmalıdırlar. Ortaya konulacak rehber, teknolojideki hızlı ilerlemeler göz önünde bulundurularak güncellenmelidir.
Kaynakça
CDC, “The Health Communicator’s Social Media Toolkit”, Temmuz 2011.
Debroah Glik, “Shifting Gears: How Social Media is Helping Redefine Health and Risk Communication”, UCLA Webinar, 16 Kasım 2011.
Simon Sikorski,“Rise of Digital Doctor: Health Care Social Media Infographic”, http://www.healthcaremarketing.com, (09.02.2012). 

Stacey L.Gluick,“Think Before You Tweet: Risks Health Care Professionals Face With Social Media”, 27 Nisan 2011, http://www.corporatecomplianceinsights.com, (06.07.2012).


Hiç yorum yok: